Çağrı merkezimiz 22:00’a kadar açık!

Ölüdeniz’in neyi meşhur dendiğinde ilk akla gelenler arasında turkuaz suları ile belcekız plajı, gökyüzünde süzülen paraşütleri oluyor. Bununla birlikte Fethiye’nin en önemli merkezlerinden olan Ölüdeniz tarihi yerler açısından da zengin. Ölüdeniz’de tarihi yerlerin bir kısmının Likya dönemine uzanan geçmişi, bölgeyi cazip kılıyor. Hem yerli hem de yabancı turiste hitap eden Ölüdeniz’in tarihi eserleri, kültürle, keşifle dolu bir tatil sunuyor. Likya döneminin en önemli şehirlerinden biri olan Fethiye’de, antik dönemde ışık diyarı olarak bilinen Ölüdeniz tarihi ve turistik yerleri ile görülmesi gereken bir yer.Likya döneminde Telmessos olarak bilinen Fethiye’de Ölüdeniz, son derece önemli bir konumda. Ölüdeniz koyları ve Ölüdeniz plajları bölgenin popüler mekanlarından olsa da, tarihi eserler dikkat çekici. Ölüdeniz, önemini Likya yolunun başlangıç noktası olması ile gösteren bir yer.

Ölüdeniz’in tarihi ve turistik yerlerinin çok fazla olması da, bölgeyi turizm açısından ilgi çekici kılıyor. Likya döneminin ardından Pers egemenliğine geçen Ölüdeniz’de sonrasında Mısır, Roma ve Menteşe beyliği ile birlikte Osmanlı’nın hükümdarlığı başlamıştır. Her döneme özgü eserler sunan Ölüdeniz’in tarihi mekanları, günümüze kadar başarılı bir şekilde korunmuştur. Antik kentler, şehrin merkezinde binlerce yıldır korunan eserler Ölüdeniz tarihi eserleri içinde yer alıyor. Doğa ve tarihin iç içe geçtiği, Muğla’nın en güzel tatil beldelerinden biri olan Ölüdeniz’in tarihi yerleri, Fethiye merkezinde yakın bir konumda bulunuyor ve kolay bir şekilde erişilebilir. Ölüdeniz’in tarihi yerleri ve doğal güzellikleri her döneme hitap etmesi, iyi bir şekilde korunması ve çok eski dönemlere dayanmasıyla dikkat çekiyor. Geçmişten bugüne en önemli liman kentleri içinde yer almış Fethiye’nin dünyaca ünlü özel bölgesi Ölüdeniz’in tarihi güzellikleri görülmeyi hak ediyor. Ölüdeniz’in tarihi ve turistik yerleri ve özelliklerini sıraladık.

Kayaköy

Ölüdeniz ve Fethiye arasında bir mahalle olan Kayaköy, ilginç mimari yapısı, çarpıcı hikayesi ve huzurlu yapısı ile meşhur. Kökeni Likya medeniyetine uzanan bir yerleşim olan Kayaköy, Fethiye’nin en önemli köylerinden biri. Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan nüfus mübadelesinin ardından Kayaköy’de yaşayan Rumlar gönderilmiştir ve Rumların terk ettikleri taş evler yüz yıldır ayakta duruyor. Geçmişte Levissi olarak da bilinen Kayaköy’de, yaşanan ciddi bir depremin ardından taş evler zarar görmüştür ve bölge bir müze olarak işletilmektedir. Kayaköy’ün ova kısmında halen yaşayanlar, tarım yapanlar yer alıyor. Ancak Kayaköy’ü kartpostallık bir hale getiren eski taş evlere, bugün müze kapsamında girilebilir. Ölüdeniz ve Hisarönü’ne çok yakın olan Kayaköy’de, çeşitli işletmeler, restoranlar hizmet veriyor.

Gemile Koyu

Ölüdeniz tarihi eserleri ve kültür varlıkları arasında, en özel yerlerden biri de Gemile Koyu. Gemile Adası ve karşısındaki koy, Hıristiyanlık açısından çok önemli bir bölge. Bizans ve Hristiyanlık tarihinde önemli kiliselerden olan Aya Nicola, gelişmiş bir imara sahip olmasına karşın yaklaşık 1800 yıl önce yaşanan depremin ardından kısmen sular altında kalmıştır ve o kalıntılar bugün bile görülebilmektedir. Kilisesi son derece önemli olan Gemile, Gemiler Koyu olarak da bilinen bölgenin hemen karşısında. Bizansın önemli dini merkezlerinden olan mekan, Arap istilası gibi önemli olaylar yaşamıştır. Kutsal olması nedeniyle savaş gemilerinin seferden önce dua etmek için uğradıkları koyun karşısında bugün koy ve plaj yer almaktadır. Gemile Koyu’na Kayaköy’den bir saat yürüyerek ulaşılabiliyor. 

Şövalye Adası

Fethiye ve Ölüdeniz, tarihin her döneminde önemli bir konuma sahipti. Ölüdeniz tarihi yerleri içinde, Fethiye’nin merkezinde bulunan ve kordon hattından rahatlıkla görülebilecek Şövalye Adası da yer alıyor. Fethiye merkezinde yürürken ihtişamı ile büyüleyen adanın ismi Rodos Şövalyelerinden gelmektedir. Günümüze kadar birçok tarihi eserin ayakta kalarak günümüze ulaştığı ada birçok medeniyet için önemli bir askeri üs görevi görmüştür. Likya medeniyeti dışında adada Roma, Bizans ve Osmanlı’nın askeri yapılanmaları görev almıştır. Adanın üzerinde bir kale de yer alıyor. Şövalye Adası’nın kalesi, 1400’lü yıllarda şövalyeler tarafından inşa edilmiştir. Kalenin bir kısmı korunamamış olsa da, bazı kısımları günümüze de görülebilmektedir. Megri Adası ismine de sahip Şövalye Adası’nda çeşitli restoran ve turistik tesisler yer alıyor. 

Fethiye Kalesi

Ölüdeniz tarihi mekanları içinde, Fethiye Kalesi ilgi çekici mimarisi ve harika manzarası ile öne çıkan bir yer. İlçenin merkezinde bulunan Fethiye Kalesi, konum olarak kaya mezarlarının hemen yanında yer alıyor. Merkezden yürüyerek ulaşmanın mümkün olduğu Fethiye Kalesi, 1400’lü yıllarda şövalyeler tarafından inşa edilmiş. Ortaçağ kültürünü, mimarisini iyi bir şekilde hissettiren kale, hakim konumu nedeniyle çok güzel bir manzaraya da sahip. Günümüzde ziyarete açık bir yer olan Fethiye Kalesi’nin yanında yer alan tesislerde oturarak bir şeyler yemek, içmek mümkün. Rodosluların, Şövalye Adası’nın kalesi yanında diğer bir eseri olan bu kale, bölgenin en önemli kültür varlıklarından. 

Likya Yolu

Ölüdeniz’in en önemli tarihi zenginliklerinden biri, Likya medeniyetinin günümüze ulaşmayı başarmış bir eseri olan Likya Yolu. Ölüdeniz ile Antalya arasında, 500 kilometrenin üzerinde bir yol olan Likya Yolu, dünyanın en önemli açık hava yürüyüş rotaları içinde yer alıyor ve Türkiye dışında, dünyadan da birçok kişinin görmeye geldiği bir yer. Profesyonel yürüyüşçüler, Likya yolunu ortalama 30 günde tamamlayabiliyor. Yol üzerinde birçok antik kentin yer aldığı Likya yolu, o dönemlerin en önemli hattıydı. Günümüzde, rehber eşliğinde turların da düzenlendiği Likya yolu, yürüyüş esnasında harika manzaralara tanık olmanın mümkün olduğu bir yer. 2000’lerde tespit edilen ve haritalanan rota üzerinde birçok konaklama tesisi de bulunuyor. Likya yolunu Temmuz ve Ağustos aylarında yürümek önerilmezken, genellikle Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim ayları sıcakların daha makul olması nedeniyle önerilmektedir. 

Paspatur

Fethiye şehir merkezinin en eski bölgesi olan Paspatur, Ölüdeniz’e yakın konumu ve Fethiye tarihine dair harika izler barındırması nedeniyle önemli bir adres. Turistlerin ziyaret ettiği tarihi mekanlar içinde yer alan Paspatur Çarşısı’nda yer alan evlerin bir kısmı 300 yılın üzerinde tarihe sahip. Turistik dükkanların yer aldığı Paspatur’da halı ve kilim dükkanlarının yanı sıra kuyumcu dükkanları da günümüzde yaygın. Fethiye merkezine, kordonuna yürüme mesafesinde olan mekan, rengarenk dekoratif tasarımı ile de biliniyor. Şemsiyelerle süslenmiş cadde, Fethiye’nin kapalı karşısı olarak nitelendirilebilir. Paspatur’da restoranların yanı sıra çeşitli eğlence mekanları da yer alıyor. 

Afkule Manastırı

Fethiye ve Ölüdeniz, sunduğu eşsiz tarihi hazinelerle keşfedilecek birçok yer sunuyor. Ölüdeniz tarihi eserlerinden biri de Afkule Manastırı. Bir dağın eteğine inşa edilmiş manastır, yalnızca yürüyerek ulaşılabilen bir yer. 1500 yıla yakın geçmişi olduğu tahmin edilen Afkule Manastırı, harika bir manzaraya sahip önemli bir dini mekan. Afkule Manastırı’nın konumu yaklaşık 400 rakımda ve açık havalarda Rodos Adası dahi görülebiliyor. Ormanların içinde yürüyerek ulaşım sağlanan Afkule Manastırı, hem tarih tutkunlarının hem de doğa yürüyüşü severlerin ilgisini çekecek bir konuma sahip. Taşların, kayaların oyularak yapıldığı ilginç eserleri barındıran manastır, Ölüdeniz’de görülmesi gereken bir yer.

Tlos Antik Kenti

Ölüdeniz ve Fethiye’nin en önemli tarihi değerleri içinde yer alan Tlos Antik Kenti, neredeyse 2000 yıllık bir antik kent. Roma döneminden kalma antik kent bugün hala sapasağlam ayakta duruyor. Likya döneminin önemli merkezlerinden olan Tlos yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada meşhur. UNESCO’nun geçici dünya miras listesinde de yer alan antik kent, Yaka Köyü bölgesinde yer alıyor. Fethiye merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta olan Tlos, dağların eteğine inşa edilmiş bir yer ve harika bir manzaraya sahip. Tapınaklar, evler ve antik kentin duvarlarının büyük kısmı günümüze kadar gelmeyi başarmış durumda. Tlos antik kenti, tur rehberleri elliğinde gezilebiliyor. Antik kentte, taş üzerine kabartma yapılmış antik sanat eserleri de bulunuyor. Mezarlar ve antik tiyatro da, Tlos’da görülebilecekler arasında. 

Telmessos Antik Kenti

Fethiye’nin en önemli tarihi miraslarından biri olan Telmessos antik kenti, yaklaşık 5 bin yıla uzanan geçmişi ile Ege’nin en eski yerleşim birimlerinden biri. Antik dönemde Fethiye, Telmessos olarak adlandırılıyordu. Günümüzde Telmessos Antik Kenti, Fethiye merkezinde yer alıyor. Paspatur gibi şehrin eski bölgelerine yakın olan antik kent, dağların üzerine inşa edilmiş. Kral mezarları olarak da bilinen bölge, Fethiye’de Telmessos kültürünün izini sürmeyi mümkün kılıyor. Telmessos antik kenti kapsamında yapılan kazılarda, eserlerin Roma ve Helen uygarlıklarına uzandığı görülmüştür. Fethiye merkezden kısa bir yürüme mesafesinde olan Telmessos, görülmesi gereken yerlerden.

Amistas Kaya Mezarı

Fethiye’nin en önemli kültürel miraslarından biri olan ve Ölüdeniz’e de çok yakın olan Amistas Kaya Mezarları, 2400 yıl önce inşa edilmiş, kayalar oyularak yapılmış mezarlar. Likya döneminden kalma kaya mezarlarının yeri öylesine özel ki, Fethiye’de birçok noktadan görmek mümkün. Yürüyerek çıkılabilen mekanda ziyarete izin veriliyor. Fethiye’nin harika bir manzarasını da sunan Amintas Kaya Mezarı’nda birden fazla mezar yer alıyor. Mezarların kim için ve neden yapıldığına dair bir bilgi yok ancak Ege’nin en köklü tarihi eserlerinden biri. Amistas Kaya Mezarları, Dalyan’daki kaya mezarları ile kimi zaman karıştırılabiliyor. 

Sidyma Antik Kenti

Ölüdeniz ve Fethiye’deki tarihi eserlerin yanında, bölgeye yakın konumda olan tarihi mekanlar da son derece ilgi çekici. Hem Dalyan-Ortaca tarafında hem de Antalya Kaş yönünde, Ölüdeniz’e yakın tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor. Sidyma da bu tarihi miraslardan biri ve Kaş ile Fethiye’nin arasında bulunuyor. 2000 yıla uzanan tarihi ile en köklü antik kentlerden biri olan Sidyma, Bizans döneminden kalma bir kent. Kenti çevreleyen surlar bugün hala ayakta ve antik kentin kulesinden bölge harika bir şekilde izlenebiliyor. Sidyma antik kentinde Roma döneminden kalma eserler ve Likya medeniyetinden izler bulunabilir. 

Letoon Antik Kenti

Ölüdeniz tarihi yerler içinde görülmesi gereken bir diğer adres de Letoon antik kenti. Ünü Türkiye sınırlarını aşmış olan antik kent, dünyada birçok ülkeden turistlerin görmek için geldiği bir yer. Milattan önce 7. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Letoon antik kenti, Likya medeniyetinin bir eseri. Dönemin dini merkezlerinden olduğu tahmin edilen Letoon, 3000 yıla yakın geçmişi olmasına karşın bugün birçok eseri ile ayakta kalmayı başarmıştır. Letoon Antik Kenti’nde kiliselerin yanı sıra mezarlar, çeşmeler, sütunlar ve surlar bulunabilir. Fethiye ve Ölüdeniz tarihi eserleri içinde gösterilen Letoon aynı zamanda Likya yolu güzergahı üzerinde de bulunuyor. 

Pınara Antik Kenti

Likya döneminden kalma birçok antik kent ve eser bugün Ölüdeniz ve Fethiye’de görülebilir. Bu antik kentlerden biri de Pınara Antik Kenti. Binlerce kişinin yer alabileceği harika bir antik tiyatroya sahip Pınara Antik Kenti, Fethiye’den yaklaşık 40 dakika uzaklıkta bulunuyor. Dini mekanlar, tapınaklar ve antik tiyatro ile, görülmesi gereken bir yer olan Pınara aynı zamanda eşsiz bir manzaraya da sahip. Milattan önce 4. yüzyıl içinde inşa edildiği tahmin edilen Pınara antik kenti, Likya’nın yanı sıra sonrasında Büyük İskender’in, Roma İmparatorluğu’nun da himayesinde kalmıştır. Likya döneminin önemli kültür merkezlerinden olan Pınara, görülmeye değer bir yer.

En Son Eklenen İçerikler
Tümünü göster Tümü