Doğal güzellikleri ile meşhur olan Kınalıada tarihi ve turistik yerleri ile de ilgi görmektedir. Prens Adaları’nın en küçüğü olan Kınalıada tarihi yerleri ile her yıl hem yerli hem de yabancı çok sayıda turiste ev sahipliği yapmaktadır. Kınalıada’da tarihi yerler denildiğinde akla gelen ilk yer ise Kınalıada Cami olmaktadır. Kınalıada’nın tek camisi olduğu için hem eşsiz mimari yapısı hem de tarihi önemi ile ziyaret edilen Kınalıada Cami, Kınalıada’nın tarihi eserleri arasında yer almaktadır. Kınalıada’nın tarihi ve turistik yerleri arasında bulunan Sirakyan İkiz Evleri’nin önünde fotoğraf çektirmek ise bir Kınalıada klasiğidir. Kınalıada’nın tarihi mekanlarından biri olan Rum Ortodoks Panayia Kilisesi, özellikle 7 - 8 Ekimde “Bakire’nin Doğum Yortusu” için tercih edilmektedir.
Kınalıada’nın tarihi güzellikleri arasında yer alan Papazyan Yalısı ise Kınalıada’nın sembollerinden biri olarak oldukça ilgi görmektedir. Kınalıada’nın tarihi yerleri arasında bulunan Dönüşüm Manastırı, hem turistik önemi hem tarihi önemi hem de eşsiz manzarası ile görülmesi gereken yerler arasındadır. Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi ise Kınalıada tarihi yerlerindendir. Kınalıada tarihi yerleri ve doğal güzellikleri açısından ilgi gören Hristos Manastırı ise Kınalıada’yı ziyaret edenlerin mutlaka görmeleri gereken yerler arasında bulunmaktadır. Kınalıada’nın tarihi yerleri ve turistik yerleri ve özellikleri ve Kınalıada tarihi eserlerini merak eden kişiler, Kınalıada’ya hem günübirlik hem de konaklamalı olarak tatil planı yapmaktadırlar.
Kınalıada Cami
Kınalıada’nın tarihi güzelliklerinden biri olan Kınalıada Cami, her yıl hem yerli hem de yabancı çok sayıda turiste ev sahipliği yapmaktadır. 1964 yılına kadar uzanan tarihi ve ilgi çekici mimarı yapısı ile ön plana çıkan Kınalıada Cami, Turhan Uyaroğlu ve Başar Acarlı gibi ünlü mimarlar tarafından tasarlanmıştır. Üçgen mimari yapıya sahip olan Kınalıada Cami, küçük bir cami olmasına rağmen Kınalıada’nın en gözde tarihi yerleri arasında yer almaktadır. Hem mimari yapısını görmek için hem de ibadet etmek için Kınalıada misafirleri ve Kınalıada sakinleri tarafından sıklıkla kullanılan Kınalıada Cami, Kınalıada’ya gelenlerin mutlaka görmeleri gereken tarihi ve turistik yerlerden biridir.
Rum Ortodoks Panayia Kilisesi
Kınalıada’nın en meşhur tarihi değerleri arasında bulunan Rum Ortodoks Panayia Kilisesi, her yıl hem yerli hem de yabancı çok sayıda turist tarafından ziyaret edilmektedir. 1886 yılında yaptırılan Rum Ortodoks Panayia Kilisesi, Çınarlı Köşk Sokağı’nda yer almaktadır. Rum Ortodoks Panayia Kilisesi’nin Meryem Ana’ya ithafen yaptırıldığı düşünülmektedir. Kilisede 7 - 8 Ekim günlerinde “Bakire’nin Doğum Yortusu” kutlanmaktadır. Rum Ortodoks Panayia Kilisesi, son derece sade bir dış mimariye sahiptir. Rum Ortodoks Panayia Kilisesi’nin iç mekanı ise daha süslü ve ihtişamlıdır. 3 geçitli bir bazilika biçiminde olan kilisenin güney kısmında bulunan avludan girilen bir narteksi bulunmaktadır. Narteks üzerinde Bakire Meryem’in doğumunu simgelemekte olan gümüş ile kaplanmış bir ikona da yer almaktadır.
Sirakyan İkiz Evleri
Kınalıada’nın tarihi yerleri denildiğinde akla gelen ilk yerlerden biri olan Sirakyan İkiz Evleri, 1900’lü yılların başında İzkon Sirakyan tarafından inşa ettirilmiştir. Kınalıada Sahili’nde Ali Baran Meydanı’nda yer alan Sırakyan İkiz Evleri, her yıl hem yerli hem de yabancı çok sayıda turist tarafından ziyaret edilmektedir. Ahşap yapısı ile ilgi çeken, üç kattan oluşan Sirakyan İkiz Evleri, Kınalıada’nın simgelerinden bir tanesidir. Kınalıada ziyaretçileri için Sirakyan İkiz Evleri’nin önünde fotoğraf çektirmek ise bir Kınalıada vazgeçilmezidir. Sirakyan İkiz Evleri’nin yer aldığı Ali Baran Meydanı da başlı başına Kınalıada’ya gelindiğinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Kınalıada’nın en hareketli yeri olan Ali Baran Meydanı’nda birbirinden güzel kafeler ve meşhur restoranlar bulunmaktadır. Bu restoran ve kafelerde Kınalıada’ya özgü muhteşem lezzetlerin tadına bakılabilmektedir. Sirakyan İkiz Evleri’ne ulaşımlar Kınalıada İskelesinden yaklaşık olarak 2 dakika yürüme mesafesinde bulunmaktadır.
Papazyan Yalısı
Kınalıada’nın en meşhur tarihi yerlerinden biri olan Papazyan Yalısı, her yıl hem yerli hem de yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Kınalıada’da çok sayıda köşk, konak ve yalı yer almaktadır. Bu tarihi yapılar arasında en çok bilinenlerden biri ise Papazyan Yalısı olmaktadır. Kınalıada'nın Alsancak Caddesi üzerinde yer alan Papazyan Yalısı’nın tarihinin 19. yüzyıla kadar uzandığı düşünülmektedir. Papazyan Yalısı, Diran Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Bolşevik İhtilali ile Rus göçmenlere hastane olarak tahsis edilen Papazyan Yalısı, 1920 yılında meydana gelen yangın sonrasında oldukça zarar görmüştür. Daha sonra ise orjinal bina yıkılmış yerine ise apartman olarak günümüzdeki yapı inşa edilmiştir. Kınalıada’nın sembolleri arasında bulunan Papazyan Yalısı önünde fotoğraf çektirmek ise Kınalıada’da yapılması gerekenler arasında bulunmaktadır.
Dönüşüm Manastırı
Kınalıada’nın hem tarihi hem de turistik yerlerinden biri olan Dönüşüm Manastırı, Kınalıada’da yer alan Manastır Tepesi’nde bulunmaktadır. Dönüşüm Manastırı, daha önceki zamanlarda Manastır Tepesi’nde bulunan Bizans manastırının yerine kurulmuştur. İstanbul’un fethi sonrasında bölgede yer alan Bizans kilisesi, harap durumda olduğu için Sakız Adalı Yunan tüccarlar bu harabe duruma gelmiş kilisenin yapımını üstlenmişler ve Bizans katolik kilisesinin yerine 1722 yılında bir kilise inşa etmişlerdir. Kilise, Aziz Paraskevi’ye adanmış ve 1914 yılında ise I. Dünya Savaşı başlangıcında boşaltılarak Türk ordusuna devredilmiştir. I. Dünya Savaşı’nın ardından Rus mülteciler bölgeye yerleşerek kiliseyi restore etmişlerdir. Günümüzde ise Dönüşüm Manastırı, Rum çocuklarının yazlık yerleşkesi olarak kullanılmakta olduğundan oldukça önemlidir. Dönüşüm Manastırı, Kınalıada’nın en değerli tarihi yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi
Kınalıada’da yer alan Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Kınalıada’nın en önemli tarihi değerleri arasında kabul edilmektedir. Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Ermeni nüfusunun adalarda yoğunlaştığı dönemde, 1857 yılında ibadete açılmıştır. Kınalıada’da yer alan tek Ermeni kilisesi olması açısından büyük önem taşımaktadır. Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nin duvarlarında bulunan Ermeni el işçiliği ise oldukça ilgi görmektedir. Ermeni patriği Hagapos Seropyan tarafından ibadete açılan Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nin içerisinde ortaçağ taş oymacılığının en güzel örneklerini içermekte olan panolar da görülebilmektedir. 1988 yılında gerçekleştirilen restorasyon sonrasında günümüzdeki halini alan Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Kınalıada misafirlerinin görmeleri gereken en önemli yerlerden biri durumundadır.
Hristos Tepesi
Hem manzarası hem de tarihsel değeri ile yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği Hristos Manastırı, Kınalıada’ya gelenlerin mutlaka ziyaret ettikleri yerler arasında bulunmaktadır. Hristos Manastırı’nın da yer aldığı Hristos Tepesi üzerinden İstanbul’un müthiş manzarası izlenebilmektedir. Kınalıada’nın seyir yeri olarak da kullanılan Hristos Tepesi’nin sütunlar ve yeraltı sarnıçları arasında eşsiz bir manzarası bulunmaktadır. Hristos Tepesi, 1071 yılında Malazgirt’te Alparslan’a yenilen Romen Diyojen’in de sürgün edildiği yer olması açısından oldukça meşhurdur. Romen Diyojen’in mezarının ise günümüzdeki yetimhanenin yan tarafında olduğu söylenmektedir. Tepede yer alan Manastır Koyu da kuzey tarafında bulunan küçük ve büyük maden çukurları ile oldukça dikkat çekmektedir. Hem tarihsel önemi hem de eşsiz manzarası ile meşhur olan Hristos Tepesi, Kınalıada’ya gelenlerin mutlaka ziyaret etmeleri gereken yerler arasında bulunmaktadır.
