Çağrı merkezimiz 22:00’a kadar açık!

Tarih ve doğayı bir arada hissetmek ve kendinizi daha önce görmediğiniz bir atmosfere bırakmak istiyorsanız Gölyazı kesinlikle keşfinize değer bir yer. Bizans İmparatorluğu’ndan Osmanlı’ya kadar kadim Anadolu tarihini en iyi şekilde görebileceğiniz bu bölgede keşfedilmeyi bekleyen çok şey var. 

Bursa – Gölyazı yüzölçümü olarak küçük bir köy olsa da sunacağı çok şey var. Sizin için bu yazımızda Gölyazı ile ilgili merak edilen her şeye yer verdik.

Bursa – Gölyazı Nerede? 

Gölyazı aslında bir köy. Bursa ilinin, Nilüfer ilçesine bağlı olan bu köye ulaşmak için İstanbul’dan yaklaşık olarak 195 kilometrelik bir yol kat etmek gerekiyor. Bursa il merkezine 40 kilometre uzaklıkta olan beldeye özel aracınızla kolayca ulaşabilirsiniz.

İstanbul'a da çok yakın olan Bursa haftasonlarını değerlendirmek için muhteşem bir fırsat sunuyor. Bursa'da doğa ve tarih ile iç içe bir tatil için Bursa kiralık villalarını hemen inceleyebilir, rezervasyon talebi gönderebilirsiniz. 

Gölyazı’ya Ne Zaman Gidilir?

Bursa – Gölyazı, yılın her mevsimi ziyaret edebileceğiniz güzellikte bir belde. Yaz aylarında çok daha fazla ziyaretçi çekiyor olsa da diğer mevsimlerde de görülebilir. Özellikle, İlkbahar mevsiminde ziyaret ettiğinizde hem doğanın uyanışına şahit olabilir hem de henüz kalabalık olmadan doya doya keşfe çıkabilirsiniz.

Gölyazı’da Köklü Bir Tarihle Karşılaşacaksınız

Son yıllarda giderek daha popüler hale gelen Gölyazı’da çok köklü bir tarih ziyaretçileri bekliyor. Eski adıyla Apolyont olarak bilinen Uluabat Gölü üzerinde bulunan bu köyün tarihinin Roma’dan önceye dayandığı düşünülüyor. 

Bölgede yapılan arkeolojik araştırmalara göre, ilk ismi “Apollonia ad Ryndacum” olan köyün Bergama Krallığı döneminde kurulduğu düşünülüyor. 

Köyün antik ismi ile ilgili iki farklı bulgu mevcut. Bunlardan ilki, Bergama Kralı 2. Attalos’un kraliçe Apollonis’e hediye olarak bu ismi verdiğine dair söylentiler. Bir diğer söylenti ise mitolojik bir figür olan Apollon’u onurlandırmak amacıyla bu ismi aldığına dair kayıtlardan geliyor. 

Gölyazı’nın Efsanevi Hikayesi

Gölyazı ile ilgili pek çok tarihi kayıt bulunuyor olsa da bu bölgenin ortaya çıkışı ile ilgili farklı hikayeler de mevcut. Özellikle yöre halkı tarafından sıkça anlatılan bir efsaneye göre, bu köyün ortaya çıkmasının sebebi çok büyük bir aşktan kaynaklanıyor.

Komşu krallıkta yaşayan prensin, Apollonia kralının kızına aşık olmasıyla başlayan efsaneye göre, prens bu yasak aşta istediğini elde edememiş. Bunun üzerine, gölü besleyen nehir yatağını değiştirerek şehrin sular altında kalmasına yol açmış. Bu efsaneye göre büyük kısmı sular altında kalan şehrin keşfedilmeyi bekleyen gizli hazineleri olduğuna inanılıyor.

Gölyazı’da Gezilecek Yerler

Gölyazı seyahatiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken belli başlı doğal güzellikler ve tarihi mekanlar bulunuyor. Bölgede dolaşabileceğiniz çok yer olsa da mutlaka görmeniz gerekenleri sizler için listeledik:

  • Ağlayan Çınar: Yaklaşık olarak 750 yıllık olduğu düşünülen Ağlayan Çınar bu bölgenin sembolü. Gölyazı ziyaretiniz sırasında bu ağacı mutlaka görmeli, gölgesinde bir şeyler içmelisiniz.
  • Aziz Panteleimon Kilisesi: 19. Yüzyılda inşa edilen ve devamlı olarak geçirdiği restorasyonlar ile iyi korunan bu kiliseyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Çok uzun süre aktif olarak kullanılan kilise, günümüzde bir kültür evi olarak kullanılıyor.
  • Gölyazı Sokakları: Tarihi bir yerleşim olan Gölyazı’nın sokaklarını keşfetmek de oldukça keyifli. Roma ve Osmanlı mimarisine sahip taş evlere rastlayacağınız bu sokaklarda yürüyüş yapabilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. 
  • Zambak Tepe: Göl üzerinde yer alan Zambak Tepe oldukça keyifli bir manzaraya sahip. Güneş batarken muhteşem bir atmosfere bürünen bu tepeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, gün batımında ortaya çıkan manzara sizi kesinlikle büyüleyecek. Zambak Tepe’de pek çok tarihi eser olduğu düşünülüyor. Ancak, bölgede aktif bir yerleşim bulunması nedeniyle henüz arkeolojik kazılar yapılmamış.

 

En Son Eklenen İçerikler
Tümünü göster Tümü