Lale bahçeleri ile tanınan Emirgan Korusu, İstanbul’un herkes tarafından bilinen sembollerinden biri konumunda. Özellikle koruda yapılan çeşitli festivaller ile tanınan Emirgan Korusu’nda doğanın her rengiyle karşılaşabilmek mümkün.
Muhteşem bir manzaraya sahip olan bu koruda yapılabilecek çok sayıda aktivite de bulunuyor. Burada huzurla piknik yapabilir, güneşin ve temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz.
325.000 metrekare gibi oldukça büyük bir alana kurulu olan Emirgan Korusu, İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Haftanın her günü ziyarete açık olan koruya girişte herhangi bir ücret talep edilmiyor.
Emirgan Korusu Nerede?
Emirgan Korusu, İstanbul’da, Sarıyer’de bulunuyor. Emirgan ve İstinye semtleri sınırları içinde kalan bu koru deniz kıyısında, keyifli bir manzaraya sahip.
Koruya gidebilmek için pek çok alternatifiniz var. Özel aracınızla gittiğiniz zaman kullanabileceğiniz bir otopark olduğu gibi otobüslerle de Emirgan Korusu’na gidilebiliyor.
Toplu taşıma ile gitmek isterseniz, Eminönü ve Beşiktaş’tan kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz. Yine aynı şekilde, sahil yolu üzerindeki pek çok duraktan buraya ulaşılabiliyor. Otobüsle geldiğinizde, Emirgan durağında inerek yaklaşık olarak beş dakikalık bir yürüyüş sonucunda bu saklı cennete gelebilirsiniz.
Emirgan Korusu Tarihi
Emirgan Korusu, İstanbul’un kadim dönemlere uzanan tarihini en iyi şekilde görebileceğiniz, bunu görürken doğayla da bir arada olabileceğiniz bir yer.
İlk adıyla “Feridun Bahçeleri” olarak bilinen Emirgan Korusu, 17. Yüzyılda, padişah 4. Murad tarafından, İran seferinde beraberinde gelen Emir Güne Han’a hediye ediliyor. Daha sonra halk arasında Emirgan Korusu olarak bilinmeye başlayan koru zaman içinde pek çok kişinin kontrolüne geçiyor.
17. yüzyıldan yaklaşık iki yüz yıl geçtikten sonra Abdülaziz döneminde Mısır Hıdivi olan İsmail Paşa’ya hediye edilen Emirgan Korusu, paşa tarafından yeniden düzenleniyor. Düzenleme sırasında dünyanın pek çok yerinden gelen bitkilerin dikildiği koruya 1871 ve 1878 yılları arasında üç ayrı köşk inşa ediliyor.
Tarihin Doğa ile Buluştuğu Yerdesiniz
1940 yılına kadar özel mülkiyet olan bu koru daha sonra dönemin İstanbul belediye başkanı Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırılarak halka açılıyor. Parkta bugün ziyaret edebileceğiniz, Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk adında üç ayrı tarihi yapı bulunuyor. Bu yapıların her biri restoran ve kafe olarak işletiliyor.
Emirgan Korusu’nun tarihi kadar içinde bulunan doğal güzellikler de dikkat çekiyor. 120’den fazla ağaç ve bitki türüne ev sahipliği yapan koruda çok nadir bulunan ağaçlara rastlayabilirsiniz. Türkiye’de çok az yerde karşınıza çıkacak Kolorado Gümüşi Köknarı, Mavi Atlas, Lübnan ve Himalaya Sediri gibi ağaç türleri parkta bulunuyor.
Tüm bunlara ek olarak her yıl Nisan ayında düzenlenen İstanbul Lale Festivali’nde bu koruda muhteşem manzaralarla karşılaşmanız mümkün. Dünyanın her yerinden gelen, 190 türde yaklaşık 2.8 milyon lalenin sergilendiği koruda aynı zamanda farklı konserler ve aktiviteler de düzenleniyor.
Emirgan Korusu’nda Ne Yapılır?
İstanbul’a yakın kiralık villalarda konaklarken, tatiliniz sırasında Emirgan Korusu’na mutlaka uğramalısınız. Koruda sadece doğayı gözlemlemekle kalmayıp, gün boyu eğleneceğiniz çok keyifli aktiviteler yapabilirsiniz.
- Doğa yürüyüşü yapın: Farklı ağaçlar arasında, boğaza nazır bir doğa yürüyüşü yaparak keyifli vakit geçirebilirsiniz.
- Emirgan Korusu’nda kahvaltı çok keyifli: Koruya gittiğiniz zaman, sabah erken saatlerde boğaz manzarasını seyrederek kahvaltı yapabilirsiniz. Korudaki tarihi köşklerde yemek servisi yapılıyor.
- Temiz havada piknik yapın: Ağaçların gölgesinde, tertemiz havayı soluyarak keyifli bir piknik yapabilirsiniz. Koruda piknik yapabileceğiniz pek çok alan bulunuyor.
- Lale festivalinde bol bol fotoğraf çekin: Emirgan Korusu yılın her günü güzel olsa da özellikle Nisan ayında düzenlenen İstanbul Lale Festivali’nde mutlaka görülmeye değer bir yer. Bu tarihlerde koruyu ziyaret ederek, binlerce lale arasında bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.