Ekstra İndirim İçin, Talep Gönder!

Latmos Dağı, doğanın ve tarihin bir arada karşınıza çıkacağı, fazlasıyla etkileyici bir yer. Mistik atmosferi ve görülmesi gereken pek çok tarihi mekanı ile adeta saklı bir cennet niteliğinde.

Latmos Dağı, özellikle son dönemde fazlasıyla ilgi çeken bir cazibe merkezi. Dünyanın her yerinden turist çeken bu bölgede ufkunuzu açacak keşifler sizi bekliyor.

Latmos Dağı Nerede?

Latmos Dağı, Aydın ve Muğla il sınırları içinde kalan, Batı Menteşe Dağ Sistemi içinde ele alınan bir bölge. Aynı zamanda Beşparmak Dağları olarak da bilinen Latmos, Bafa Gölü’nün doğusunda yer alıyor.

Sadece doğal güzellikleri ile değil, tarih boyunca bu bölgede iz bırakmış çok sayıda farklı medeniyete ev sahipliği yapmasıyla da dikkat çeken Latmos’ta keşfedilmeyi bekleyen çok fazla şey var.

Latmos Dağı’na Ne Zaman Gidilir?

Latmos Dağı macerayı sevenler için her mevsim ziyaret edilebilecek bir yer. Ancak, yağış alan bir bölgede bulunması nedeniyle kış aylarında gidilmesi önerilmiyor. Yine aynı şekilde, sonbaharda, dönem dönem aşırı yağışlarla karşılaşılabiliyor. Bu mevsimde ziyaret etmeden önce hava durumunu kontrol etmenizde fayda var.

Bölgeyi ziyaret etmek için en ideal mevsim yaz ve ilkbahar ayları. Özellikle İlkbaharda doğanın uyanışına şahit olabileceğiniz bölgede eşsiz bir görsel şölenle karşılaşabilirsiniz.

Latmos’u Keşfetmenin En İyi Yolu Ne?

Latmos, görülmesi gereken çok sayıda tarihi ve doğal güzelliğe sahip. Aydın’da, Kuşadası ve Didim gibi deniz, kum ve güneşin tadını çıkaracağınız bir yerde konaklarken aynı zamanda bu tarihi güzelliklere de şahit olmak ister miydiniz?

Kiralık villa tatili ile tüm bunlar mümkün! Sadece size ait bir villada konaklarken, kendinize ait bir program ile hareket edebilir, dilediğiniz her an özel yüzme havuzunuzun dilediğinizde ise kültürel turların tadını çıkarabilirsiniz. Bu benzersiz bölgeyi keşfetmek için Kuşadası villaları ve Didim villaları sizi bekliyor.

Efsaneleri ile Büyüleyici Latmos Dağı

Büyüleyici atmosferi ile gören herkesi kendine bağlayan bu bölgede pek çok efsaneyle de karşılaşacaksınız. Özellikle kadim mitolojilerde geçen, Selene’nin ünlü aşk hikayesinde bu dağdan bahsedilmekte.

Efsaneye göre, Latmos’ta çobanlık yapan Endymion, bir mağarada dinlenirken rüyasında Ay Tanrıça’sı Selene’yi görür. Selene’ye aşık olan bu çobanın hisleri de karşılıksız değildir. Her gece, gökyüzünden inerek çoban Endymion ile buluşan Selene, çobanın bir ölümlü olduğunu, bu nedenle eninde sonunda hayatını kaybedeceğini düşündükçe derin bir üzüntüye kapılır. Ölümün çobana acı vereceğini düşünen Selene, Zeus’tan Endymion için sonsuz bir uyku ve gençlik ister. Zeus, Ay Tanrıçası’nın bu isteğini kabul ederek çobanı uyutur.

Latmos Dağı’nda Binlerce Yıllık Tarih Sizi Bekliyor

Bu benzersiz bölgede tatil yaparken binlerce yıl geçmişe uzanan bir tarih sizi bekliyor olacak. Yaklaşık olarak 8.000 yıl öncesine kadar tarihlenen duvar resimlerine rastlayacağınız mağaralar, farklı medeniyetlerden kalmış binlerce yıllık tarihi kiliseler, tapınaklar, anıt mezarlar ve çok daha fazlası kesinlikle görülmeye değer.

Sadece bununla kalmayıp doğasını da keşfedebileceğiniz bu kusursuz coğrafyada çok iyi vakit geçireceğinize emin olabilirsiniz. Tüm bunları yaparken, tüm programınızı özgürce tasarlayabileceğiniz, sadece size özel bir tatil geçireceğiniz kiralık villalarda günün yorgunluğunu atmak da paha biçilemez olacak.

Latmos Dağı’nda Gezilecek Yerler

Eğer tarihten hoşlanıyorsanız ve kadim kültürlerin günümüze kadar iyi korunarak ulaşmış eserlerini görmek istiyorsanız bu bölgede tam olarak aradığınızı bulacaksınız. Eşsiz bir doğaya şahit olurken, yemyeşil ormanların dokusu ile birleşen atmosferiyle, bu bölge keşfinizi bekliyor.

Latmos Dağı sınırları içinde binlerce yıl geçmişe uzanan bir tarih var. Farklı medeniyetlerin izlerinin birbirine yakın noktalarda toplanmış olması adeta kültürlerarası bir yolculuğa çıkmanıza imkan veriyor.

Herakleia Antik Kenti

Bölgenin en ünlü eseri olarak gösterilen Herakleia Antik Kenti kesinlikle görülmeye değer bir yer. Muğla il sınırları içerisinde kalan ve Milas’a yaklaşık olarak 39 kilometre mesafede bulunan bu antik kent, Ege Denizi’nin geçmişten bugüne süregelen önemini gösteren en önemli merkezlerden biri.

Herakleia Antik Kenti, geçmişte Ege Denizi’ne bağlı olan Latmos Körfezi üzerinde bulunuyordu. Zaman içerisinde alüvyonlar nedeniyle dolan körfez bölgesi ile bugün denizle bağlantısı kesilen bu liman kentinin tarihi milattan önce sekizinci yüzyıla kadar uzanıyor.

Döneminde Ege’de hakimiyet kurmak isteyen medeniyetlerin mücadelesine şahit olmuş bu kent zamanla unutulup Hristiyan keşişler tarafından gizlenme yeri olarak kullanılmış.

Antik kentte en iyi korunan ve en önemli eserlerden biri olarak kabul edilen Athena Tapınağı kesinlikle görülmeye değer. Helenistik Dönem eserleri arasında gösterilen bu tapınak ve hemen yakınında bulunan Agora bölümü oldukça iyi korunarak günümüze ulaşmayı başarmış.

Latmos Kayalıkları

Çam ormanları içinde yer alan Latmos Kayalıkları bölgenin kadim dönemlerden kalan tarihini en iyi şekilde görebileceğiniz yerlerden bir tanesi. Dağ üzerinde bulunan mağaralarda karşınıza çıkacak olan çizimler kendinizi bambaşka bir dünyada hissetmenizi sağlayacak.

Latmos Kayalıkları’nda yer alan çizimlerin tarihi tam olarak bilinmiyor. Çok sayıda mağarada karşınıza çıkacak olan bu kaya resimlerinin 8000 yıl öncesine ait olduğu tahmin ediliyor. Kaya resimleri, oldukça yeni bir tarihte, 1994 yılında keşfedilmiş. Bölgede, belli alanlarda arkeolojik çalışmalar hala devam ediyor.

Yediler Manastırı

Doğa yürüyüşleri ile ulaşabileceğiniz Yediler Manastırı, bir diğer adıyla Kellibaro Manastırı olarak da tanınıyor. Bizans döneminden kalan ve keşişler tarafından inşa edilen çok sayıda manastır arasından, en büyüğü olarak ön plana çıkan Yediler Manastırı kesinlikle görülmeye değer.

Manastır çevresinde çok sayıda sfenks ve tarih öncesi çağlardan kalma kaya resimlerinin bulunduğu mağaralar da bulunuyor.

 

En Son Eklenen İçerikler
Tümünü göster Tümü