Acele et! İndirimin bitmesine sadece  1 gün 11 saat 13 dakika kaldı.

Akdeniz dendiğinde akla gelen ilk yer şüphesiz Antalya oluyor. Şehirde gezip görebileceğiniz sonsuz seçenek ve onlarca mekan bulunmakta. Her ziyaretinizde yeni yerler keşfedebileceğiniz Antalya’da tatiliniz boyunca eşsiz güzellikte anılar biriktireceksiniz. Kalemleri hazırlayalım ve notlarımızı alalım. Ardından size uçak bileti aldıracak kadar hazır bir gezi planı okuyacaksınız, bir yandan da valiz hazırlığı yapalım elbette. 

Antalya Havalimanına indiğinizde geldiğiniz yer her neresi olursa olsun oradan en az 5 derece daha sıcak bir havayla karşılaşmanız mümkün. Uçaktan iner inmez, sıcak hava dalgasının vermiş olduğu rahatlık ve gevşeme ile hemen yola koyuluyoruz.

Bu 5 gün içerisinde, Antalya hakkında bilinmeyenleri, keşfetmeniz gereken doğal güzelliklerini, nerede kalacağınızı, gece hayatının nasıl olduğu gibi tatile dair her detayı sizinle paylaşacağız. Bu plandan alacağınız motivasyon ve istekle ister uçak bileti alın, isterseniz de hemen arabaya yerleşin. Antalya'ya gelmenin pek çok farklı seçeneği bulunmakta.

Kaleiçi, Antalya

1. GÜN

Eski sokaklarında kaybolacağınız, adeta bir labirente girmişsiniz hissi veren Kaleiçi'ndeyiz. Gecesi hareketli, gündüzü de bir o kadar sakin ve huzurlu olan bu yer, sizde tarihin içinde yürüyormuşsunuz duygusu yaratacak. Dar sokaklarında yürürken tadabileceğiniz ev yapımı mis dondurmaları, yaprakları yollara dökülmüş pembe begonviller ve daha birçok güzel ayrıntı... Osmanlı, Roma, Bizans, Selçuklu gibi medeniyetler beşiği olan Antalya’nın hala izlerini taşıyan Kaleiçi kısımları, Hadrian kapısından başlanarak gezilebilir. Gezmekten yorulduğunuzu farkettiğinizde hemen yanı başınızda bulunan kafe, restoran, pub tarzı güzel mekanlara da oturabilirsiniz. Hiç uzaklara gitmenize gerek yok. Ayrıca evinize gittiğinizde hatırlayacağınız birkaç anınız olsun istiyorsanız buradan kendinize ve sevdiklerinize küçük hediyelikler almanız da mümkün, malum eli boş dönmek olmaz.

Kaleiçi, Antalya

2. GÜN

Geldik tabii sıcak memlekete, fenalaştınız, "Nerede denize gireceğiz, nerenin suyu soğuk ve temiz?" dediğinizi duyar gibiyiz. Yerleştirin havluları çantaya, çok uzağa değil Konyaaltı plajına gidiyoruz. Bütün sokakların caddelerin denize çıktığı Antalya’da şehir içi ulaşım ile plaja hemen ulaşabilirsiniz. Tamamı çakıldan oluşan bir plaj ve cam gibi berrak suyuyla "Buraya niye daha önce gelmemişim?" diyeceksiniz. Yeme-içme için büfe ve tesislerin olduğunu bilmek de rahatlatıcı. Sabahın erken saatlerinde gelip akşama kadar burada yüzebilirsiniz. İnanın tüm gününüzü plaja ayırmak size şu an mantıklı gelmeyebilir, ama sıcak havanın verdiği etkiyle sudan çıkmak istemeyeceksiniz. Güneş kreminizi yanınıza almayı unutmayın, Antalyanın sıcağı affetmez.

Konyaaltı Plajı, Antalya

3. GÜN

O kadar yol geldikten sonra biraz da kafamızı dinleyeceğimiz bir gündeyiz. Ama yine de yeni yerleri, doğa harikalarını görmekten vazgeçmiyoruz. Çok uzağa gitmeden hemen Yanartaş ve Olimpos Antik Kentine doğru yola çıkıyoruz.

Yanartaş’ a giderken tabii ki herkes gibi biz de meraklandık, taşların arasından çıkan alevi görünce küçük çapta bir şok geçirdik ama durumu hiç bozmuyoruz. Doğal gazların sıkışıp böyle güzellikte bir şey oluşturduğu gördüğümüz için de mutluyuz. Buraya gelirken çok kısa bir tırmanma yeri var, ama gerçekten buna değer. Yukarıdaki manzara gerçekten büyüleyici. Hiçbir ışıklandırmanın olmadığı Yanartaşa'da akşam üstü gün batımında gelip, hava kararınca yıldızları izleyebilirsiniz.

Yanartaş, Antalya

Olimpos geçmişteki önemli tarihinin yanı sıra şimdilerde ünlü bir plaj haline gelmiş. Caretta Carettalar ile uyumlu bir şekilde anlaşan tatil severler dalış yapabilme, bisiklet kiralama, kanoya binme gibi seçeneklere de sahip. Bunları yapmasanız bile plajda zaman geçirebilirsiniz. Etrafı çam ağaçları ile çevrili olduğu için hem mavinin hem de yeşilin her tonuna tanık olacaksınız.

Olimpos Antik Kenti, Antalya

4. GÜN

Hep Antalya’nın plajından, doğal güzelliğinden bahsettik. Antalya Müzesi'nde geçmişe dair görecekleriniz ve öğrenecekleriniz de sizi çok etkileyecek. Kazı çalışmaları sonucunda çıkarılmış pek çok eser, dönemlere ayrılmış şekilde sergileniyor. Heykel koleksiyonunu bu kadar dolu görünce mitolojiye olan ilgimiz tavan yaptı. Müzenin mağazasına uğramadan çıkmayın, buradan ev dekorasyonu için küçük objeler alabilirsiniz.

Antalya Müzesi

Bugün sadece müze gezeceğimizi sanmış olabilirsiniz ama araştırmalarımıza göre; Kum Heykel Müzesi de yakınlarda olduğu için orayı da görmeliyiz diye düşündük. Fantastik evrenlerin ve mitolojik varlıkların figürlerinin kumdan heykeller haline getirildiği açık hava müzesindeyiz. 56 tane tema üzerinde 100’ün üzerinde heykeller yağmur altında dahi sergileniyor. Yılın 12 ayı açık olan müzeyi isterseniz kış aylarında bile ziyaret edebilirsiniz.

Sandland, Antalya

5. GÜN

Bu kadar gezmeye yorulacağınızı sanıyorsunuz ama tatilde olmanın vermiş olduğu rahatlığı ve esnekliği unutuyorsunuz. Hem tatilinizin son günü olmasının verdiği hüzün ile Antalya’da geçireceğiniz son anları en verimli şekilde geçirin diye bugün sabah erkenden Kurşunlu Şelalesi için yola çıkıyoruz. Bize şelaleden daha çok el değmemiş bir doğal park gibi görünüyor, ayrıca temiz havası ve sakinliğiyle buradan hiç ayrılmak istemiyoruz. Bolca serin bu ortamda sevdiklerinizle keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

Kurşunlu Şelalesi, Antalya

Antalya’da tüm bu yerleri gezip eşsiz mekanlarda eğlendikten sonra, günü evinizin konforunda sonlandırabilirsiniz. Size özel yüzme havuzu ve bahçesiyle villada tatil yaparak, eşsiz anılara sahip olabilirsiniz. Hellovillam’ın Antalya bölgesindeki kiralık villalarını buraya tıklayarak inceleyebilir, hemen rezervasyon isteği gönderebilirsiniz.  

 

Beğenilen Blog Yazıları