Çağrı merkezimiz 22:00’a kadar açık!

Dünyanın en büyük uzun mesafeli trekking parkurlarından biri olarak bilinen Likya Yolu her yıl binlerce kişiyi ağırlıyor. Muhteşem bir doğa, temiz hava, eşsiz ormanlar ve tarihin bir arada olduğu bu parkur dünya üzerinde en güzel manzaraya sahip 10 trekking rotası arasında gösterilmekte.

540 kilometrelik, kimi zaman tırmanıp kimi zaman deniz kıyısından yürüyeceğiniz bu eşsiz trekking parkurunda insan hem doğayı hem de kendi ruhunu yeniden keşfediyor.

Likya Yolu, özellikle Akdeniz’in binlerce yıllık tarihini keşfetmek, doğanın dilini öğrenmek ve yürürken temiz hava ile dinlenmek isteyenler için ideal.

Likya Yolunun Tarihi

Likya Yolu çok eski dönemlere dayanan bir tarihe sahip. Yol üzerinde yürürken karşınıza çıkacak olan pek çok anıt mezar ve benzeri tarihi yapı yürüdüğünüz parkurun ne kadar geçmişe dayandığını anlatıyor.

Likya Yolu, Teke Yarımadası bölgesinden başlayarak, Muğla ve Antalya arasında kalan bölgeyi kapsıyor. Bu bölgenin en önemli medeniyetlerinden biri olan Likya’nın Xanthos, Patara, Myra, Pınara, Tlos, Olimpos ve Phaselis kentlerinin yer aldığı Likya Yolu bu şehirler arasındaki ulaşımın sağlandığı antik bir otoyol işlevi görmekteydi.

Likya Yolu adını aldığı Likya uygarlığı ile anılıyor olsa da yol boyu farklı medeniyetlerin izleriyle de karşılaşmaya devam edeceksiniz. Kimi zaman korsanlar tarafından ele geçirilen bu şehirlerde Likya’dan sonra sırasıyla Pers İmparatorluğu, Antik Yunan, Antik Roma, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu izlerini bıraktı.

Pek çok antik kayıtta adı geçen bu yol modern dönemde İngiliz kaşif Kate Clow tarafından tekrar keşfedildi. Clow ve beraberindeki gönüllüler tarafından 1989 yılından 1999 yılına kadar levhalama çalışmaları devam eden Likya Yolu’nda bugün neredeyse tüm rota levhalanmış ve işaretlenmiş durumda.

Likya Yolu Nerede?

Likya Yolu oldukça uzun bir parkur. Başlangıç noktası olarak Fethiye kabul edilen bu yol 530 kilometre boyunca devam ederek Antalya’ya ulaşıyor.

Yol boyunca yüksek dağlardan deniz kıyısına kadar farklı doğal güzelliklere şahit olmak mümkün. Aynı zamanda pek çok antik eser de Likya Yolu’nda keşfinizi bekliyor.

Likya Yolu Kaç Günde Yürünür?

Likya Yolu’nun tamamını bitirmek için ortalama olarak 30 ile 60 günlük bir yürüyüş yapmanız gerekli. Kondisyonunuza göre bu süre değişkenlik gösterecektir.

Likya Yolu’nda yürüyüşe başlamadan önce mutlaka yeterli trekking tecrübenizin olduğuna emin olmalısınız. Eğer yolun tamamını bitirebilecek kondisyon ve tecrübeye sahip değilseniz parçalı olarak kısa parkurlarda yürüyüşler yapabilirsiniz.

Likya Yolu Etapları

Likya Yolu üzerinde, toplam 540 kilometreye ulaşan 22 farklı etap bulunuyor. Bu parkurların her biri levhalanmış ve yol boyunca rotayı takip edebilmenizi sağlayacak işaretler yer alıyor. Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar devam eden etaplar şu şekilde;

  • Hisarönü - Faralya
  • Faralya - Kabak Koyu
  • Kabak Koyu - Alınca
  • Alınca - Yediburunlar
  • Yediburular - Gavurağılı
  • Gavurağılı - Patara
  • Patara - Kalkan
  • Kalkan - Sarıbelen - Gökçeören
  • Gökçeören - Kaş
  • Kaş - Kekova
  • Kekova - Demre
  • Demre - Alakilise - Finike
  • Finike - Karaöz - Gelidonya Feneri - Adrasan
  • Adrasan - Olimpos - Çıralı
  • Çıralı - Beycik - Tekirova
  • Tekirova - Phaselis - Gedelme veya alternatifi Beycik - Tahtalı Dağı - Gedelme
  • Gedelme - Göynük
  • Göynük - Hisarçandır
  • Hisarçandır - Geyikbayırı

Likya Yolu İçin İdeal Mevsim Hangisi?

Likya Yolu üzerinde pek çok farklı iklimle karşılaşmak mümkün. Yüksek yerlerde kar, deniz kıyısına yaklaştıkça sıcak hava gibi farklı koşullar yürürken size bir takım zorluklar yaşatabilir.

Yaz ayları bu rotada trekking için pek fazla tercih edilmiyor. Özellikle çok sıcak havalarda yürümek zorlaştığı ve sağlık açısından tehlike yarattığı için güneşin yoğun olduğu dönemlerden uzak durmanız önerilmekte.

Kış aylarında yağmurlu bir iklim ile karşılaşacağınız için sis ve fırtına gibi durumlar yolunuzu kaybetmenize neden olabilir. Buna ek olarak rotanın yüksek kısımlarında yıldırım tehlikesi olabileceğini de unutmamanız gerekli.

Normal şartlarda yılın Aralık ve Ocak ayları hariç her mevsim Likya Yolu için uygun. Ancak hem bölgenin endemik bitki örtüsünü gözlemlemek hem de karla kaplı zirvelerde yürüyebilmek için sonbahar mevsimi tavsiye ediliyor. Özellikle Ekim ve Kasım ayları Likya Yolu için ideal aylar olarak belirtiliyor.

Likya Yolunda Konaklama

Likya Yolu her yıl binlerce doğa tutkunu tarafından ziyaret ediliyor. Yol boyunca pek çok farklı kamp alanı mevcut. Tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kamp alanlarında duş ve diğer imkanlar da sağlanıyor.

550 kilometre gibi uzun bir parkurda yürüyüş yaparken çantanızda ağırlığın en az seviyede tutulması işinizi kolaylaştıracaktır. Bu nedenle Likya Yolu gibi parkurlarda çadırınızı yanınızda taşımak yerine kamp alanlarından kiralamanız önerilmekte. Günlük ortalama 20 kilometrelik bir yürüyüş performansı sergileyebilirseniz herhangi bir sorun yaşamadan iki kamp alanı arasındaki yolu rahat bir şekilde kat edebilirsiniz. Rota boyunca ilçelerden geçen parkurlar harici, çadır dışında konaklama imkanı bulunmuyor.

Likya Yolunda Karşılaşabileceğiniz Tehlikeler

Likya Yolu çok iyi haritalandırılmış bir rota olduğu için pek fazla tehlike barındırmıyor. Ancak mevsime bağlı olarak kaybolma riskiniz artabilir. İşaretleri iyi takip etmeniz, eğer trekking tecrübeniz bulunmuyorsa rotada basit parkurlar hariç tek başınıza yürüyüş yapmamanız tavsiye ediliyor.

Rota boyunca pek çok yabani hayvanın doğal ortamında hareket edeceğinizi unutmamalısınız. Çevreye zarar vermeden, özellikle hayvanlara yaklaşmadan ilerlediğiniz sürece herhangi bir problem ile karşılaşmanız düşük ihtimal.

Likya Yolundaki en büyük tehlike kaybolma riski. Geçtiğimiz yıllarda bölgenin keşfini ve işaretlemesini yapan Clow ve beraberindeki üç arkadaşının yolda kaybolduğunu ve Jandarma tarafından kurtarıldığını unutmamalısınız. Kendinize ne kadar güveniyor olursanız olun mutlaka gerekli ekipmanlara sahip olmanız, kaybolma riskine karşı tedbirli hareket etmeniz gerekli.

Likya Yolundaki İşaretler ve Anlamları

Likya Yolu, uluslararası bir işaretleme sistemi olan Grande Randonnee sistemi ile işaretlenmiş bir rota. Yol boyunca bu işaretlemeler haricinde parkur başlangıçlarında ve kavşaklarda sarı renkli metal levhalar görmek de mümkün.

Likya Yolu üzerinde yer alan patikalarda her 50 metrede bir kırmızı ve beyaz renklerde çizgiler ile karşılaşacaksınız. Bu çizgiler rota üzerinde doğru yolda olduğunuzu ifade etmekte. Patika yollar harici, toprak yollar üzerinde 200 metrede bir kırmızı ve beyaz renklerde işaretleri kayalarda görebilirsiniz.

İşaretlerin sıklaşması halinde yol ayrımına yaklaştığınızı anlamanız gerekli. Yol ayrımlarında yine işaretleri takip ederek kolayca rotayı bulmak mümkün. Eğer yol ayrımından ilerlerken karşınıza kırmızı çarpı işareti çıkarsa yanlış yoldasınız demektir. Bu gibi durumlarda geldiğiniz rotadan geri dönerek kırmızı beyaz rota işaretlerini bulmanız ve diğer istikamete devam etmeniz gerekmekte.

İşaretleri ararken ağaç ve kayalara dikkat etmeniz gerekli. Bazı bölgelerde boyaların daha silik olacağını da unutmamanız ve yürüyüş sırasında dikkatinizi korumanız öneriliyor.

Likya Yolunda Yürüyecekler İçin İpuçları

  • Eğer yeteri kadar tecrübeniz yoksa bir grup veya rehber eşliğinde yürümeye çalışın.
  • Karanlıkta doğada yol bulmak bu işin uzmanları için bile zordur. Bu nedenle yürüyüş planınızı karanlık çökmeden kamp alanına ulaşacak şekilde yapın.
  • Yanınızda mutlaka yeteri miktarda su bulundurun. Dehidrasyona uğramamaya dikkat edin.
  • Acil durumlar için GPS cihazına mutlaka yer verin. Telefon ve benzeri araçların şarjının tam olduğuna, yedek pillerin yanınızda olduğuna emin olun.
  • Basit bir ilkyardım çantası taşıyın.
  • Sırt çantanıza gereksiz ağırlık yapan eşyalar koymamaya gayret edin. Minimum ağırlıkta tutmak işinizi kolaylaştıracaktır.
  • Kondisyonunuzdan emin olmadan asla uzun parkurlara başlamayın.
  • Sıcak çarpmasına karşı yürüyüş saatlerinizi ve yürüyüş yapacağınız mevsimi iyi belirleyin.
  • Her ne olursa olsun panik yapmayın. Kaybolmanız durumunda en yakın işarete geri dönerek rotayı tekrar bulmaya çalışın.
  • Yardım talep etmekten asla çekinmeyin. En tecrübeli insanların bile kimi zaman hata yapabildiğini unutmayın. Gerekli gördüğünüz anlarda Jandarma’ya haber vererek yardım talep edin.
En Son Eklenen İçerikler
Tümünü göster Tümü